Serbest rekabet piyasası düzeninde aktörlerin rekabette öne geçebilmek için uyguladıkları birtakım ticari davranış ve uygulamalar, haksız rekabet halleri olarak çoğunlukla özel hukuk boyutuyla ilişkili ele alınsa da göz ardı edilen bir konu olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu md. 62 ve 63 kapsamında cezai düzenlemelere de tabidir. Bu nedenle çoğunlukla özel hukuk düzenlemelerine atıfla gösterilen cezayı gerektiren haksız rekabet eylemleri, ceza hukukunun temel ilkeleri bakımından değerlendirilmiştir.

Cezalandırma üzerinde önemli etkisi bulunan ve öğretide de görüş birliği bulunmayan haksız rekabet suçlarının seçimlik hareketleri problemi detaylı biçimde ele alınmıştır. Suçun sıklıkla tüzel kişi bünyesinde işlenmesi dolayısıyla tüzel kişilerin ceza sorumluluğuna dair tartışmalar barındıran Türk Ticaret Kanunu md. 63 hükmünün anlamı, ceza hukukunun temel ilkeleri ve haksız rekabet düzenlemelerinin bütüncül kapsamı içerisinde ortaya koyulmaya çalışılmıştır.

Çalışma kapsamında konuya dair kavramsal açıklamalar, mevzuat çerçevesinde haksız rekabet suçlarının uygulama alanıyla beraber kapsamlı biçimle ele alınmıştır. Bu doğrultuda fikri ve sınai mülkiyet haklarının haksız rekabet hükümleri ile ceza hukuku kapsamında korunması da irdelenmiştir. Dürüstlüğe aykırı reklam ve satış uygulamaları ile pazarlama teknikleri, şirket sırlarının haksız kullanımı, rakiplerin çalışanlarının ve müşterilerinin ayartılması, iş ürünlerinden yetkisiz yararlanılması gibi çeşitlilik gösteren cezayı gerektiren haksız rekabet eylemlerinin tamamı incelenmiş ve uygulama alanları değerlendirilmiştir. Bu eylemler içerisinde, gerçek olmayan ihmali suç düzenlemesi olarak yöneticilere ve çalıştıranlara, çalışanlarının haksız rekabet eylemlerini önleme yönünde özel bir neticeyi engelleme yükümlülüğü öngören Türk Ticaret Kanunu md. 62/1-d önemli bir yere sahiptir.