Kitap, adını 7 Kasım 2021'de aramızdan ayrılan Fatma Çiğdem Aydın'ın "İpek, Demir, Ateş" başlıklı yazısından almıştır. Her bir yazı, Hoca'nın akademik ve kişisel etkileşimlerinin çeşitli yönlerini; yazarların onunla kurdukları ilişkiler, edindikleri deneyimler, hissettikleri yakınlıklar ve paylaştıkları anılar üzerinden kendi özgün sesleriyle yansıtmaktadır. Kitabın sayfalarında, bir öğrencinin gözünden Hoca'nın rehberliği, bir meslektaşının kaleminden bilimsel katkıları ve bir dostun anılarında kişisel dokunuşları canlı bir şekilde sergilenmektedir. Bu nedenle editörler olarak, yazarların ifadelerine büyük bir saygı gösterdik ve küçük yazım hataları dışında yazılara herhangi bir müdahalede bulunmadık.

Kitap üç ana eksen üzerine kurgulanmıştır. Kitabın açılış bölümünde, Hoca ile yapılan ayrıntılı bir sözlü tarih görüşmesi yer almaktadır. Burada Hoca akademik geçmişini, kariyerini, ailesini, yakın dostlarını ve düşünce dünyasını kapsamlı bir şekilde bizimle paylaşmaktadır. Sonrasında Hoca'nın öğrencileri, meslektaşları ve dostları tarafından kaleme alınan anı yazıları bulunmaktadır. Kitabın son bölümünde ise hem Hoca'nın çalışmalarına odaklanan hem de yazarların uzmanlık alanlarında ürettikleri akademik makalelere yer verilmektedir.

Okuyucular, bu kitapta geçmiş ile günümüz arasında ustalıkla dokunan ve Prof. Dr. Mine Göğüs Tan'ın çalışma alanlarındaki derin etkileri yansıtan, bir diyalog mozaiğine tanıklık edecekler.