"İnsan ya siyaset için yaşar ya da siyaset yasesinde yaşar". Bu yüzden, "siyasal insan" olmak süreci, bir ucunda özgürlük, diğer ucunda da kölelik olan bir yoldur. Bu yolda insan iki tercihle yüz yüzedir: "Olmak ya da olmamak". Siyaset bilimi kitaplarının temel amacı da "olmak ya da olmamak" arasında tercihe zorlanan siyasal insanlara "olmak" yönünde bilgi birikimi ve donanımı kazandırmaktır. Bir atı kontrol etmek ve yönetmek anlamında kendi kader atına hükmedecek bir "Siyaset" bilgisi; insanlar ve kurumlar arasındaki ilişkileri "İktidar ve Meşruiyet" bağlamında kavrayacak bir akıl inşası; siyasa ve siyasal ilişkilerin en üst iktidar formu olan "Devlet" için ve içinde olanları keşfedecek bir kültür donanımı; birey-toplum-devlet ilişkilerini düzenleyen "Siyasal İdeolojiler"in amaç ve araçlar dünyasını; yöneten-yönetilen ilişkileri bağlamında "Siyasal Sistemler"in nasıl kurulup geliştiğini ve kendilerini nasıl ve niçin kurguladıklarını; bu siyasal sistem kurgulamaları içerisinde "Demokrasi"nin bir ideal veya gerçek olarak nerede, nasıl ve niçin konumlandığını; demokrasinin olmazsa olmaz unsurları olarak sahne alan "Sivil Toplum, Siyasal Partiler, Katılım, Seçimler ve Kamuoyu" olgularının tarihsel ve siyasal gerçeklik olarak ne denli etkin ve verimli kullanılabileceğini; siyasal bir iktidar formu ve örgütlü bir organizmik güce ve ihtişama dönüşen "Bürokrasi'nin tüm bu ilişki ve değişim süreci içerisinde hangi gerçekliğe tekabül ettiğini; siyaset aracılığıyla tarih yazılırken tarihin en önemli aktörü olarak "Ulusların ve Milliyetçilikler'in ne yapacağını bilmeksizin siyasal insaln olmak imkansızdır.

Bu kitap, siyasetin en önemli sorun ve çözüm kaynaklarını ve konularını içeren yukarıdaki on başlık altındaki konuları incelemektedir. Gerek dünya gerekse ülkemizdeki siyasal tartışmaların da merkezi sorunsalını oluşturan bu konular ülkemizde kendi alanlarının en yetkin isimleri tarafından kaleme alınarak analiz edilmiştir. Aynı zamanda üniversitelerimizde "Siyaset Bilimi" dersi olarak okutulan konuların da yer aldığı ve bu nedenle kısa ve özlü bir anlatımın esas alındığı bu eser kendi alanında da çok önemli bir eksikliği ve boşluğu doldurma iddiasındadır.

(Önsözden)