Konut açığı sorunu, uzun yıllardır Türkiye’nin önemli ekonomik ve sosyal meseleleri arasında yer almaktadır. Yıllarca devam eden hızlı şehirleşme sürecinin ivmelendirdiği bu önemli sorunun çözümüne yönelik olarak genel ve etkili bir konut finansmanı sisteminin geliştirilememiş olması, nüfus artışıyla birlikte bu sorununun giderek daha da büyümesine neden olmuştur.
2000’li yıllar, Türkiye’de hem konut hem de konut finansmanı piyasanın oldukça canlı olduğu ve hızlı gelişim gösterdiği bir dönem olmuştur. 1999 Gölcük depremi sonrası mevcut konut stokunun depreme dayanıklılığı konusunda ortaya çıkan tartışmalar sonucunda yeni ve daha dayanıklı konut talebi artmış, ayrıca 2002 yılından itibaren yakalanan uzun soluklu ekonomik büyüme sürecinin etkisiyle yaşanan sosyo-ekonomik değişimle birlikte nitelikli konut talebi de hızla yükselmeye başlamıştır.
Konut yatırımlarının hane halkı açısından geleneksel olarak önemli bir tasarruf değerlendirme aracı olması da, konut piyasasında yaşanan canlılığı arttıran etkenlerden biri olmuştur. Bu süreçte ekonomide sağlanan (göreli) istikrar ortamı ve özellikle enflasyon ve faiz oranlarındaki düşüş seyri ve uluslararası likidite bolluğu, doğal olarak konut finansmanı olanaklarını da genişletmiştir. 2007 yılında yürürlüğe giren ipotekli konut finansmanı kanunu da, konut finansmanı piyasasındaki büyümeye ayrı bir ivme kazandırmıştır. Türkiye’de konut finansmanı sisteminde yaşanan bu gelişmeler, ipotekli konut kredisi sürecinin vazgeçilmez bir aşaması olan konut değerlemesini de çok daha önemli hale getirmiştir.
Finans literatürünün önemli araştırma alanları olan konut finansmanı ve konut değerlemesi konularının ve bu kapsamda Türkiye için bazı önerilerin ele alındığı bu çalışmanın araştırmacılara ve öğrencilere katkı sağlayacağına inanılmaktadır.
Konu Başlıkları
| Konut Finansmanı |
| Türkiye’de Konut Finansmanı |
| Gayrimenkul Kavramı ve Konut Değerlemesi |
| Konut Değerleme Yaklaşımları |
| Örnek Uygulama |