emavi olsun olmasın bütün dinler, doktrin olarak insanın iyiliğini istemekte, onları barış ve kardeşlik içinde yaşatmaya çalışmakta ve nihaî kurtuluşu gerçekleştirmeye talip olmaktadır. Bununla birlikte dünyada tarih boyunca din uğruna ve Tanrı adına nice katliamlar ve savaşlar olmuş, olmaya devam etmekte ve olmaya devam edecek gibi görünmektedir. Milletler ve toplumlar üzerinde artık dinlerin değil, siyasî, kültürel, sosyal ve ekonomik faktörlerin etkisiyle ortaya çıkan din anlayışlarının etkisi görülmektedir. Çünkü dinler, o toplumun kültürel değerlerine ve sosyal yapı faktörlerine göre farklı şekillerde anlaşılabilmektedir. Şu halde milletlerin ve toplumların aynı dinden farklı anlayışlara sahip olması ne kadar mümkünse, aynı millet veya toplum içinde farklı din anlayışlarının da mümkün olabileceğini hatır da tutmak gerekmektedir.
Üç kıtanın kavşak noktasında bulunan ve farklı kültürlerin kaynaştığı ülkemizde de farklı din anlayışları görülebilmektedir. Fakat bu din anlayışlarının hangi şekiller altında meydana geldiği, hangi yönde ve ne şiddette cereyan ettiğinin anlaşılabilmesi son derece önemlidir. Din anlayışının ortaya çıkarılabilmesi ise, o dini anlatan, öğreten, bilgi veren, anlayan, Öğrenen, vurgulayan ve uygulayanların hangi ortamlarda ve nasıl yetiştirildiğinin tespit edilmesine bağlı bulunmaktadır.
Konu Başlıkları
| Giriş |
| Araştırma Bulguları ve Yorumları |
| Din Anlayışı Ölçeği |
| Din Anlayışına İlişkin Bulgular |