İş ve dolayısıyla İşçi Sağlığı ve iş Güvenliği bütün çalışanları ilgilendiren, çalışma hayatının en temel öğelerinden biridir. Bu bağlamda İş Sağlığı ve Güvenliğine ilişkin hukuksal yapının düzenlenmesi de dünyada en tartışılan ve önem verilen konular arasında yer almakta ve buna ilişkin analizler ve değerlendirmeler yapılmaktadır. Yapılan değerlendirme ve analizler sonucunda ortaya çıkan hukuksal yapı ışığında çalışma hayatında oluşan kayıpları azaltma yolunda büyük adımlar da atmaktadırlar.

Bu adımlar özellikle son yıllarda ülkemizde de gündemi oluşturacak şekilde atılmaya başlanmıştır. Bu konuda hukuksal olarak 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu başlı başına bir mevzuata sahip olacak şekilde ayrıştırılmış ve yürürlüğe konmuştur. Buna bağlı olarak dağınık ve karmaşık bir yapıda oluşturulan İş Sağlığı ve Güvenliğine ilişkin hukuki yapı bir çatı altında toplanmaya çalışılarak bu kanuna tabi olacak şekilde yönetmelik ve tebliğlerle de mevzuat desteklenmiştir.

Doğaldır ki, İş Sağlığı ve Güvenliğine ilişkin bu durum bir çatı altına alınırken bu işin sahada uygulayıcı muhatapları olarak uzman, hekim ve hemşire ihtiyacı da ortaya çıkmıştır. Bu durum söz konusu mesleki yapılanmaya mevzuat hâkimiyetini de zorunlu kılmaktadır. Bu çalışma ile İş Sağlığı ve Güvenliğine dair hukuksal yapı bir araya getirilerek söz konusu meslek gruplarının ihtiyaçları giderilmeye çalışılmaktadır.