İnsan hakları birbirinden çok farklı disiplinlerin ele aldığı bir konudur. Bu çalışma çerçevesinde özellikle felsefi yaklaşım dikkate alınmış; insan hakları, insan-dünya-bilgi ilişkisi ekseninde işlenmiş; philosophia paideia özdeşliği insan hakları bağlamında gösterilmeye çalışılmıştır. Yapılan tüm belirlemeler, “kuram-eylem” beraberliğini de dikkate almakta ve ileri sürülenleri bir “boşsöz” yığını olmaktan kurtarmaktadır. İnsanlar arasında gittikçe artan ve çeşitlenen ilişkilere, çok farklı nedenlerle artan ve çeşitlenen göçlere, yer değiştirmelere, gerçekliğin “sanal gerçeklik” boyutunun her geçen gün biraz daha etkili olduğuna hepimiz tanık olmaktayız.
Bu denli karmaşık durumlar karşısında insan hakları konusuna gündemimizde birinci sırayı vermek, kendimizi merkez konumda tutmaktan kaçınmak; “aklın kamusal kullanımı” yoluyla, gerçekten bilgiye bel bağlayan “özgür” bireyler, özneler olarak bireysel eksenimizden çıkmak; özel/toplumsal/kamusal yaşamın özneleri olarak hakları tanımak-korumak-geliştirmek insanlığımızı gerçekleştirmenin öteki adı olsa gerek. Olanaklar varlığı, açık varlık ve etik değerleri olan varlıklar olarak insan haklarını gündemimizde tutmak hepimizin sorumluluğu. Kitabın birinci bölümünde özellikle felsefi temellendirmeler, ikinci bölümde ise yapılan temellendirmeleri daha açık seçik bir konuma getiren temellendirici yazılar yer alıyor.
Konu Başlıkları
| Temellendirmeler |
| Temellendirici Yazılar |