Çin ekonomisi, teknolojiyi üst düzeye çıkararak kaliteyi ve verimliliği öncelemektedir. Günümüzdeki Endüstri 4.0 stratejisi, Çin için Made in China 2025 anlamını taşımaktadır. Yapılan planlamalarla yapay zekâ, robotlar, ulaşım, hava yolu ve bilişim gibi yüksek teknolojilerin öncelenmesi 2049 yılına kadar dünyanın lideri olması hedeflenmektedir. Büyüme ekonomisindeki 70 kuralı bağlamında değerlendirildiğinde (70/büyüme oranı) bu ülkenin GSYİH'sını 2 katına çıkarması için gerekli zaman hesaplandığında; Çin'in 8-9 yılda GSYİH'yı ikiye katladığını düşünecek olursak, bu liderlik hedefine ulaşabileceğini söyleyebiliriz.
Türkiye'de temel ekonomik sorunlarımızın ilk sıralarını işsizlik ve enflasyon oluşturmaktadır. Bu sorunlarla mücadelede ihracata dayalı büyüme modelini uygulaması oldukça önemlidir. Çin bunu başarmıştır. Hatta emek yoğun üretimin olduğu ülkelerde gelişmenin en önemli yolu ihracata dayalı büyüme modelini uygulamaktır. Daha sonra Çin'in yaptığı gibi sermaye yoğun üretime hızla geçerek refah düzeyin yükseltme gayretleri gösterilmelidir.
Bu yolu gözlemlemek ve anlamak için ilk bölümde Çin ekonomisinde uygulanan kurumsal dönüşümleri ve reformlar dönemler itibariyle incelenecektir. İkinci bölümde, ihracata dayalı büyüme modelinin matematiksel formülü tanıtılacaktır. Burada önce analizinin temel ilişkileri teknoloji olan ve W. Leontief tarafından genel bir denge sistemi olarak nitelendirilen bir üretim kuramı olan girdi-çıktı analizi açıklanacaktır. Bu analiz ile üretim sürecinin nasıl gerçekleştiğini gösteren girdi-çıktı tabloları oluşturulur. Bu tablolardaki belirli bir ürünün akış kanalları görülebilir ve bu ürünün yurtiçi mi yoksa ihracat için mi olduğu belirlenir. Böylece yurtiçinde tüketilen malların verimlilik artışı, ihraç mallarının verimlilik artışı hesaplanır ve satın alma gücü paritesini (PPP) tahmin etmek için girdi-çıktı tablolarından yararlanılır, böylece ihracata dayalı büyüme modelinin matematiği ortaya konulur. Diğer ülkeler ile kurumsal faktörler kullanılarak karşılaştırmalı analizler sağlıklı olarak yapılır. Üçüncü ve dördüncü bölümlerde ise kurumsal faktörler yoluyla Çin-ABD ve Çin-Türkiye ekonomileri karşılaştırılacaktır. Türkiye için ücret emek ilişkisini verimliliği dikkate alan yeni bir kurumsal çerçeveye oturtmak gerekmektedir. Kurumsal değişikliği döviz kuru sisteminde de uygulamak gerekir. Ayrıca PPP'yi dikkate alarak aşırı değerlenmiş TL durumundan vazgeçilmeli. Bunun için müdahaleli dalgalı döviz kuru sistemi yoluyla değersiz döviz kuru politikası izlenmelidir. Böylece ülkemiz daha istikrarlı hale gelecek uluslararası ticarette rekabet gücü elde edilebilecek, cari açık, işsizlik ve enflasyon gibi sorunlar daha kolay çözümlenebilecektir.
Barkod: 9789758675890
|
Yayın Tarihi: Nisan 2023 |
Baskı Sayısı: 1
|
Ebat: 16x24 |
Sayfa Sayısı: 190
|
Yayınevi: Nisan Kitabevi
|
Kapak Türü:
Karton Kapaklı
|
Dili:
Türkçe |
Ekler:
-
|
|