Hem vergilendirme işlemlerinin idari işlem olması hem de vergi uyuşmazlıklarının çözümünde idari yargılama usulünün uygulanıyor olması, bu iki disiplinin çoğu noktada kaynaşmasına neden olmaktadır. Bu iki disiplinin zaman içinde gelişimi ve mevzuatın düzenleniş biçimi nedeniyle vergi davası şeklinde ve devamında da vergi yargısı şeklinde oluşan kavramlar zamanla idari yargılama usulünden kopuk bir çalışma alanının var olduğu yönünde bir izlenim uyandırmaktadır. Temelinde aynı teori ve kaynaklardan beslenerek birlikte hareket etmesi gereken İdare Hukuku ve Vergi Hukuku, kendilerine özgü teknik bazı uygulamalar nedeniyle birbirinden kopmuş; her ikisindeki uyuşmazlıklara idari yargılama usulü uygulanmasına rağmen, bir türlü teoride ve pratikte birleşme meydana gelememiştir.

Kitabın amacı, bu iki hukuk dalının aslında zihniyet olarak aynı olduğunu, İdare Hukuku ve İdari Yargılama Usulü açısından yaklaşarak hatırlatmaya çalışmaktır.

Vergi davalarının yargılama usulünün detaylı olarak incelendiği kitap, hem öğrenciler, hem de uygulamacılar için açıklayıcı ve detaylı bir başlangıç olacaktır.