Türkiye'de Avrupa'ya yönelik bölgesel çalışmaların neredeyse tamamı AB üzerine yapılmaktadır. Özellikle, Türkiye'nin 1999 yılındaki Helsinki Zirvesi'nde AB'ye aday ülke ilan edilmesinin ardından yoğunlaşan çalışmalar neticesinde AB ve AB-Türkiye ilişkilerine yönelik muazzam bir külliyat oluşmuştur. AB üyeliğinin uzun yıllardır Türk dış politikasının ana gündem maddesi olmasından dolayı bu durum anlaşılabilirdir. Ancak, söz konusu çalışmaların AB'ye odaklanması kıtadaki bir diğer ekonomik bütünleşme olan EFTA'nın gözden kaçırılmasına neden olmuştur. Hâlbuki 1960 yılında sanayi ürünlerinde bir serbest ticaret bölgesi olarak kurulan EFTA, AB'den sonra kıtadaki en güçlü ikinci ekonomik bütünleşmedir ve çoğu zaman "diğer Avrupa" olarak adlandırılmıştır. Günümüzün EFTA üyeleri olan İsviçre, Norveç, İzlanda ve Lihtenştayn zenginlikleri ve sosyal gelişmişlikleri ile göz kamaştırmaktadırlar. EFTA, Avrupa Ekonomik Alanı Antlaşması ile AB'nin tek pazarına katılmakta olduğu gibi Türkiye dahil dünyada birçok ülke ile serbest ticaret antlaşması imzalamıştır. 2001 yılında imzalanan Vaduz Sözleşmesi ile EFTA kendi içinde derinleşmeye yönelerek kişilerin, sermayenin ve hizmetlerin serbest dolaşımını sağlanmıştır. Ayrıca, Vaduz Sözleşmesi temel tarım ürünlerinin ticaretine ilişkin önemli kolaylıklar da getirmiştir. Bu çalışma, EFTA ile ilgili Türkiye'deki akademik çalışmalarda büyük bir boşluğu gidermek amacıyla yapılmış.
(Tanıtım Bülteninden)
Barkod: 9786052541371
|
Yayın Tarihi: Ekim 2019 |
Baskı Sayısı: 1
|
Ebat: 14x21 |
Sayfa Sayısı: 222
|
Yayınevi: Detay Yayıncılık
|
Kapak Türü:
Karton Kapaklı
|
Dili:
Türkçe |
Ekler:
-
|
|