Kanun'un çeşitli hükümleri tereddüt uyandıracak şekilde kaleme alınmış. Bunlardan en önemlileri, diğer kanunlar uyarınca başka bir sicile tescili zorunlu olan motorlu taşıtlar, markalar gibi taşınırlar varlıklar ve haklar üzerinde TRK'ya göre rehin tesis edilip edilemeyeceğine ilişkin m. 5 ve 8.3 ile alacağın devrinin bu Kanun kapsamında gerçekleştirileceği izlenimini uyandıran, m. 2.1.ı; 8.1 ve 12.6 hükümleridir.
TRK, ticari işletmenin rehnini düzenleyen TİRK'i yürürlükten kaldırdığı için bu çalışmada, TRK ve bağlı ikincil mevzuat özellikle ticaret hukuku perspektifinden ve rehin verenin tacir olması esas alınarak incelenmeye gayret edilmiş. Ancak anılan yeni düzenlemelerle sadece ticari işletme rehni değil; genel olarak teslimsiz taşınır rehni ve bunun paraya çevrilmesi hakkında yeni, alternatif bir hukuki rejim oluşturulduğundan bu düzenlemelerin medeni hukuk ve icra ve iflas hukuku yönünden de uzmanlarınca incelenmesi gerekmektedir.