Bu eserin konusu, TCK m. 257'de "görevi kötüye kullanma" müşterek başlığı altında düzenlenen "görevin gereklerine aykırı hareket etme (TCK m. 257/1)" ve "görevin gereklerini ihmal veya geciktirme (TCK m. 257/2)" suçlarıdır. Doktrinde inceleme konusu suçların unsurları bakımından çok sayıda tartışmanın bulunması ve uygulamada karşılaşılan sorunların devam etmesi, konuyu monografik olarak ele almaya değer hale getirmiştir.

Çalışmanın ilk bölümünde, konuya ilişkin kavramsal çerçeve çizilmiş, kamu görevlisi ve kamu idaresi kavramları detaylı biçimde ele alınmıştır. Yine bu bölümde konuya, görevi kötüye kullanmaya yolsuzluk kavramı üzerinden yaklaşılmış ve söz konusu suçların, yolsuzluğun bir türü olarak nasıl ortaya çıktığı, etki ve sonuçları araştırılmıştır.

Çalışmanın ikinci bölümünde, TCK m. 257'de öngörülen "görevin gereklerine aykırı hareket etme" ve "görevin gereklerini ihmal veya geciktirme" suçlarının unsurları ayrı ayrı incelenmiş, ceza normunun uygulama alanı tespit edilmiştir. Çalışmanın üçüncü ve son bölümünde; suçların ortaya çıkış biçimleri, yaptırımları, kendine özgü muhakemesi ve zamanaşımı konuları incelenmiş; uygulamada karşılaşılan sorunlar hakkında çeşitli çözüm önerileri üzerine değerlendirmeler yapılmıştır.

Çalışmanın temelinde; TCK m. 257'de öngörülen suçların neticeli suçlar olup olmadığı, genel ve tamamlayıcı niteliklerinin suçların içtimaına etkisi, özgü suç olmalarının hukuki sonuçları gibi temel tartışmalar ve uygulamada karşılaşılan güncel sorunlar yer almaktadır. Çalışmada, kanuni düzenlemenin geçirdiği değişiklikler göz önünde bulundurulmuş ve yargı kararlarına geniş yer verilerek uygulamanın bakış açısı yansıtılmaya çalışılmıştır.