İmar Hukuku, Kamu Hukukunun teorik olarak en az işlenmiş, en az ilgi gösterilmiş, buna karşılık en çok sayıda yargısal uyuşmazlığa konu olmuş dallarının başında gelir. İmar Hukuku uzun zamandır hukuk biliminin teorik ve gelişmiş ülkelerdeki bilimsel tartışma ve örnek olayların zenginleştirici katkısı olmaksızın varlığını sürdürmektedir. İmar kurallarının bilimsel yöntemlerle nesnelleştirilmesine yarayacak bir akademik içerikle hukuk fakültelerinin ders programlarında yer alması gerekirken İmar Hukukunun seçimlik dersler arasına bile girmekte zorlandığını, girdiğinde de yeterli ders saatine sahip ol(a)madığını görüyoruz. Bu durum, uzun yıllar boyunca imar hukuk ve düzeninin raison d'Etat yaklaşımı içinde üretilmesine ve bir ob–jektivite kazanmaksızın bu alanın tarafları arasında gerçek sebepleri "örtülü" olan uzlaşma süreçleri doğrultusunda oluşmasına yol açmıştır.
İmar kurallarının oluşturulma süreci, uzun karmaşık ve tarafgir olduğu için gerçek kamu yararının ancak bilimsel yöntemlerin uygulanmasından doğması düşünülebilir. İdare ve politik güçler arasında uygulanan ve fakat tek tek bireylerin yararının korunmasının sadece jenerik kavramların etkisiyle sınırlı olacağı açık olan bu süreçte ister istemez imar düzeninin kolluk yanı öne çıkmaktadır. İmar mevzuatının karmaşık olması yanında, her ikisi de genel düzenleyici işlem başlığı altında ele alınan imar planları ile yönetmelikler arasındaki bilinen çatışma ve çelişkileri çözmeye yarayacak araçların arayışında özellikle hukuk biliminin katkısının zayıf kalmasını sadece akademik çalışmaların azdığına değil, ayrıca bu çalışmaları tahrik etmekten özellikle uzak duran kamu otoritelerinin geleneksel yönetim anlayışına bağlamak sanırım yanlış olmaz...(Girişten)
Konu Başlıkları
| İmar Planları ve Değişiklikleri |
| Yapı Kuralları |