Antlaşmanın uygulanmasında, antlaşmada açıkça hüküm bulunmayan meselelerin çözümü yeknesak uygulanma açısından bir diğer gerekliliktir. Bu noktada bu meselelerin çözümü için boşluk doldurma faaliyeti yapılır. CISG'ın yeknesak hukuk sistemi ortaya çıkarma amacı milli hukukların farklı boşluk doldurma yöntemleri ile ters düşer.

İşte bu yüzden antlaşmayı ilgilendiren ancak açıkça düzenlenmeyen meselelerle ilgili boşlukların doldurulmasında, antlaşma kendi içerisinde bir çözüm getirmiştir. CISG m. 7/II'de yeknesak uygulanma açısından çok önemli bir hüküm düzenlenmiştir. Bu hükümde antlaşmada düzenlenen konulara ilişkin olan ancak açıkça cevaplanmamış sorunların nasıl çözüme kavuşturulacağına dair yol gösterilmektedir.

Antlaşma, 2011 yılında yürürlüğe girmesi ile Anayasamızın 90. maddesinin 5. fıkrası gereği ülkemizde kanun hükmündedir. Yaklaşık 12 yıllık süreçte Türk mahkemelerinin CISG ile ilgili kararlar verdiği ve vermeye devam edeceği görülmektedir. Bu sebeple bu çalışma Türk mahkemelerine CISG'ın uygulanması sırasında hükümlerin nasıl yorumlanması ve boşlukların nasıl doldurulması gerektiğine dair ışık tutacaktır. Yorum ve boşluk doldurma faaliyetlerinin doğru uygulanmasının tarafların hukuk seçiminde Türk mahkemelerine yönelme eğilimlerini artıracağına şüphe yoktur. Dolayısıyla bu çalışma Türk mahkemelerinin CISG'ı tam anlamıyla uygulayabilmeleri için hazırlanmıştır.