Yeni TCK, suçlar arasındaki "cürüm" ve "kabahat" ayrımını kaldırmakta; artık kabahat ceza hukuku mevzuatında bir suç türü olarak yer almamaktadır. Günümüzde kabahatleri suç olmaktan çıkarma eğilimi mevcut olup bunun sonucunda kanun koyucu kabahatleri ceza kanunu dışında tutarak 30.03.2005 tarihinde kabul ettiği 5326 sayılı Kabahatler Kanunu ile bu yöndeki eğilime uygun hareket etmiş. Böylece, Türk hukukunda ilk defa kabahatler teorik ve sistematik bir temele oturtulmuştur. Bu düzenleme ile 765 sayılı TCK'da yer alan kabahatlerin önemli bir kısmı suç olmaktan çıkartılmış ayrıca diğer kanunlarda dağınık bir vaziyette bulunan kabahatlerle ilgili olarak genel hükümler getirilmiş.
Çalışma da Kabahatler Kanunu'nun içerdiği hükümlerin yanı sıra uluslararası sözleşmeler, Danıştay Kararları ve İslam hukuku hükümleri de ele alınarak idari yaptırımlara egemen olan ilkeler incelenmiş.
(Önsözden)
Konu Başlıkları
| İdari Yaptırımlara Egemen Olan İlkeler |
| İdari Yaptırımlar Konusunda Seçilmiş Yargı Kararları |